+13 Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 NotaLarLa YazıLmış Aşk

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
* Lumina Alcárin ..
Admin
Admin
* Lumina Alcárin ..


Kadın
Mesaj Sayısı : 211
Yaş : 29
Nereden ? : Kimsenin qidemediqi, qidip de qöremediqi, qörüp de bakamadıqı yerdeyim! xD
Ruh Hali : NotaLarLa YazıLmış Aşk Aptalcq8
Kayıt tarihi : 26/05/08

NotaLarLa YazıLmış Aşk Empty
MesajKonu: NotaLarLa YazıLmış Aşk   NotaLarLa YazıLmış Aşk Icon_minitimePerş. Mayıs 29, 2008 3:04 pm

Batıkan, işte kitap tasLaqım. Çok merak ediyorsan okursun. Smile

CBFANTR üyeleri zaten biliyor. Diğer arkadaşlarımız da okusun NotaLarLa YazıLmış Aşk 214800


En son * Lumina Alcárin .. tarafından Ptsi Haz. 02, 2008 7:45 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://arti13.yetkin-forum.com
* Lumina Alcárin ..
Admin
Admin
* Lumina Alcárin ..


Kadın
Mesaj Sayısı : 211
Yaş : 29
Nereden ? : Kimsenin qidemediqi, qidip de qöremediqi, qörüp de bakamadıqı yerdeyim! xD
Ruh Hali : NotaLarLa YazıLmış Aşk Aptalcq8
Kayıt tarihi : 26/05/08

NotaLarLa YazıLmış Aşk Empty
MesajKonu: Geri: NotaLarLa YazıLmış Aşk   NotaLarLa YazıLmış Aşk Icon_minitimePerş. Mayıs 29, 2008 3:07 pm

BÖLÜM 1 **

"-Robert..."




Yoksa şimdi gidiyor muydu kalbimden ? Ne olup bittiğini bilmiyordum.. Hiç de çözemedim. Tek bildiğim kalbimin parça parça dökülüp onunla gidip beni terkedişiydi...

Ben yaklaşık beş yaşındayken babam bizi terk etmişti, arkasında bıraktıklarını umursamadan.. Ben,annem ve bir keman...

Kemanı her gördüğümde hatırladığım kadarıyla babamı ve çaldıklarını hatırlardım.. Hayrandım babama, bizi terkedene kadar.. Kemanı bırakınca arkasından ben koşardım, aynısını çalmaya çalışırdım.. İlk yaptığım seferlerde iğrenç sesini haykırırdı keman.. Daha sonra düzgün şeyler çıkmaya başladı. Kemanı böyle öğrenmiştim..

Beş yaşımdan beri ellerimde tuttuğum ve kalbimde sakladığım bozuk notalar, sonunda düzelecekti.. Annem beni müzik okuluna yazdırmıştı. Bunu istemiyordu, benim de babam gibi olmamdan, onu terketmemden korkuyordu.. Ama notlarım, güzel bir okula gidip eğitim alacak kadar güzel değildi.. Tek çaremdi notalar..

Okulların açılacağı günün dününde, telaşımdan uyumayı unutmuşum.. Sabahın ilk ışıklarıyla odamın bir köşesinde buldum kendimi uyurken..

"Ahh! Boynum.. Saat kaç ? Nee! "



Kendi kendime söylenirken saniyeler ilerliyordu. Okula zaten geç kalmıştım, kalan saniyelerimi de kendimle laf dalaşına ayıramazdım.

Dolabımı açtım. En düzgün görünen kıyafetlerimi dolabımdan çıkarıp giymem bir oldu. Notalarımın defterini kemanın çantasına sıkıştırıp, koşmaya başlamıştım.

Okul pek yakın sayılmazdı.Evden okula 4-5 kilometre vardı en az. Kapıdan çıkarken öyle bir hızla çıkmışım ki beş dakikaya kalmadan yolu yarılamıştım..

"Taksii!"


Yolu yarılamıştım ama gücüm de tükenmişti. Taksiye binerken bir şeyi düşünmeyi unutmuştum.Acaba param var mıydı ?

O kadar geç kalmışım ki yanıma para almayı unutacak kadar acele etmiştim. Montumun ceplerini, çantamın her köşesini karıştırdım. Bir avuç bozuk para bulmayı umuyordum. Cüzdan diye bir şeyi kullanmayı adet edinmediğimden eşyalarım arasından para bulmak kolaydı.

Tam dediğim gibi oldu, para bulmuştum. Hem de taksiye üç kez daha binmeme yetecek kadar..

Okula yaklaşmıştım.. Taksi beni üç apartman ötede bırakmıştı.. Neden bu taksiler kapının önünde bırakmaz ki..? Adımlarıma bakarak yürüyordum, adımlarımın yavaş olduğunu hissettikçe hızlanıyordum..

"Ahh! Özür dilerim"
"Önemli değil"

Çarptığım kişinin uzun sarı saçları, masmavi gözleri vardı. Çok derin bakıyordu.. Gözleriyle büyülemişti kalbimi..

Okula girdiğimde ders çoktan başlamıştı. Sınıfımı bulup içeri daldım. Ben geldiğimde sohbet ediyor, öğretmen kendini tanıtıyordu..

"Günaydın"
"Günaydım Ms. Sheffield"



Güler yüzlü, 35-40 yaşlarında, çok güzel bir kadındı Ms. Sheffield. Diz hizasında biten bir etek ve beyaz gömlek giyerdi genelde. Kızılı andıran kahverengi saçlarını arkadan topuz yapmıştı. 80'li yılların öğretmeni gibiydi..

Benim gelmemden yaklaşık beş dakika sonra o gelmişti.. Büyülü mavi gözleriyle bana bakıyordu..

İçeri geldi, kendini tanıttı.

"Robert Baumann. Bateri çalıyorum."


Robert...

Sonra ben kendimi tanıttım..

"Leona Hudec. Keman çalıyorum."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://arti13.yetkin-forum.com
Hayko_Mode
Moderatör
Moderatör
Hayko_Mode


Erkek
Mesaj Sayısı : 110
Yaş : 30
Nereden ? : Ne yerdeyim ne gökteyim xD
Kayıt tarihi : 26/05/08

NotaLarLa YazıLmış Aşk Empty
MesajKonu: Geri: NotaLarLa YazıLmış Aşk   NotaLarLa YazıLmış Aşk Icon_minitimePerş. Mayıs 29, 2008 3:08 pm

MéLanthe * .. demiş ki:
Bir çoqunuz hikayemi CBFANTR'den biLiyorsunuz. Artık o sitede oLmayacaqım için hikayeLerimi buraya yazıyorum, çünkü tehdit aLmaya başLadım hikayeLerini siLerim vs. diye. 6 böLüm birden qeLecek. HikayeLerimi bundan sonra burada okuyabiLirsiniz..

Not: Batıkan, işte kitap tasLaqım. Çok merak ediyorsan okursun. Smile

DEĞERLİ ADMİNİMİZ DAMLA(MANEVİ KARDEŞİM)BEN ZATEN KONU DAHİL HERŞEYİ BİLİYORUM SONUNDA NE OLACAĞINI BİLE..
NOT:SONUNDA NE OLACAĞINI BİLMEK İSTERSENİZ BANA BİR ÖZEL MESAJ ATMANIZ YETERLİ.xD
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
* Lumina Alcárin ..
Admin
Admin
* Lumina Alcárin ..


Kadın
Mesaj Sayısı : 211
Yaş : 29
Nereden ? : Kimsenin qidemediqi, qidip de qöremediqi, qörüp de bakamadıqı yerdeyim! xD
Ruh Hali : NotaLarLa YazıLmış Aşk Aptalcq8
Kayıt tarihi : 26/05/08

NotaLarLa YazıLmış Aşk Empty
MesajKonu: Geri: NotaLarLa YazıLmış Aşk   NotaLarLa YazıLmış Aşk Icon_minitimePerş. Mayıs 29, 2008 3:08 pm

BÖLÜM 2 ***

"Zırr!"


İki hafta boyunca hep bu sesle kalktım.. Bu sesle kalkardım ve Robert'in sesiyle ayılırdım.

"Günaydın!"


Sadece günaydın demek için araması bile güzeldi..

"Günaydın.."


Günün ilk ışıklarını görüp,sabah ilk Robert'in sesini duymak, hayatımın büyük bir parçası oluvermişti daha ilk günden.. Bir de gözümü açtığımda ilk onu ve onun denizi kıskandıran derin mavi gözlerini görebilsem...

Sabah beni nasıl sesiyle mutlu ediyorsa, okula geldiğimde de gözleri kalbimi ısıtıyordu. Her gün okulun kapısında beni beklerdi, o çarpıştığımız ve onu ilk gördüğüm yerde.. Birlikte okul bahçesinde biraz yürür, sınıfa girer ve ders başlamadan uzun uzun sohbet ederdik. İki haftadır çok şey öğrenmiştim ondan..

Grupları varmış fakat daha resmen kurulmamış. Ne isimleri ne de şarkıları varmış. Okulun bitmesini bekliyorlarmış.. Eğitim şart!.. Grup çalışmalarında başka sanatçıların şarkılarını çalıp, alıştırma yapıyorlarmış.

Son iki yılda nasıl değiştiğini anlattığında hayretle kaldım.. Saçlarını boyatmış ve gözlerine makyaj yapmaya başlamış.. Saçlarını uzatınca Robert, Robert'likten çıkmış, hatta kendine yeni bir lakap bile bulmuş..

"-Shin?.."
"-Sence nasıl?"


Ne diyebilirdim ki ? Çok şaşırmıştım.. Bir o kadar da beğenmiştim bu fikri..

"-Sana yakışıyor.."


Kendini bu kadar değiştirdikten sonra babası onu istememiş, evlatlıktan reddetmiş.. O yüzden 2-3 yıldır kardeşleriyle yaşıyormuş..

Kıskandım kardeşlerini... Akşam yatarken Robert'i görmek ve sabah kalktığında ilk Robert'in gözleriyle uyanmak.. Her gece kardeşlerinin yanlarına gidip -ne kadar büyük olsalar da- iyi geceler öpücüğü kondurup gidermiş yatağına.. Bana da diyordu, arıyordu her gece "iyi geceler" diyebilmek için. Ama ben onu özlüyordum. Onu ve mavi gözlerini...

Bir hafta birbirimizi tanımaya yeterli gibiydi. Ama her saniye daha da önemli oluyor.. Onun hakkında ne kadar çok şey öğrenirsem, o kadar yakın olduğumuzu hissediyordum

Yine rutin okul günlerinden birisi... Çoğu öğrencinin nefret ettiği, haftanın ilk günü pazartesi, artık en sevdiğim günümdü..

"Günaydın!"


Çünkü her sabah o ses ile uyanıyordu kalbim...

Okulda geçen her günüm, her saniyem hayatıma daha da değer katıyordu. Okul, benim hayatımdı.. Notalarım ve Robert...

Bir gün kafama dank etti. Neden beni her gün arıyordu ? Neden her günümün ilk ve son duyduğum sesi oydu ?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://arti13.yetkin-forum.com
* Lumina Alcárin ..
Admin
Admin
* Lumina Alcárin ..


Kadın
Mesaj Sayısı : 211
Yaş : 29
Nereden ? : Kimsenin qidemediqi, qidip de qöremediqi, qörüp de bakamadıqı yerdeyim! xD
Ruh Hali : NotaLarLa YazıLmış Aşk Aptalcq8
Kayıt tarihi : 26/05/08

NotaLarLa YazıLmış Aşk Empty
MesajKonu: Geri: NotaLarLa YazıLmış Aşk   NotaLarLa YazıLmış Aşk Icon_minitimePerş. Mayıs 29, 2008 3:10 pm

Bölüm 3

Bir ay... Tam bir ay önce şu an bulunduğum yerde çarpışmıştım Robert'le..

Birbirimizi hep okulda gördük, tenefüslerde üç beş kelime döküldü dudaklarımızdan ayak üstü. -Gerçi bana gözlerini görmek yetiyordu ya..-

"-Yarın sinemaya gidelim mi ?
"-Neden olmasın ?


Neden olmasın mı ? Hiç düşünmeden sözcükler, harf harf atlamıştı dudaklarımdan aşağı. Konuşurken gözlerine bakmamalıyım belki de..

"- Testere gelmiş yeni. Korkalım biraz. Bir aydır çok eğlendik. Smile "


Korku filmlerine sevgiliyle gidilmez miydi ? Hatta sinemaya sevgiliyle gidilmez miydi ??

Bir dakika!

Yoksa bu bir çıkma teklifi mi ? -Daha neler.. Kandırma kendini Leona...-

Robert yolun sonunda kendini gösterdi. Siyah bir tişört ve altına düşük belli dar siyah pantolon giymişti. Kırmızı siyah vans'leri ve yine kırmızı siyah damalı kravatı çok güzel olmasıyla beraber dikkat çekiyordu. Genelde okula eşofmanlarla gelirdi, bugün, giydiği simsiyah şeyler gözlerini kilometreler öteden belirtiyordu..

Onun hakkında yorum yapıyordum fakat benim de farkım yoktu.. En sevdiğim dar paçalı siyah kot pantolonumu giymiştim. En sevdiğim.. Çok giymem, yıpranır diye. Dolabımın en temiz köşesinde, en temiz haliyle 'özel bir gün'ü beklerdi.. O gün gelmişti.. Pantolonumun üstüne siyah tişört giymiştim. Tişörtümün üstünde bir sürü kalp ve ' <3 ' simgeleri parlıyordu pembe pembe..

"-Çok tatlı olmuşsun"
"Sağol... Sen de.."


Basit bir cevap gibi gelse de içten içe kafayı yiyordum onun için.. Mükemmeldi! İçten içe kalbim, vermek istediğim tepkiyi veriyordu hızla atarak.. Robert fark etmiş midir ?

Birkaç sokak yürüdük. -Birkaç mı ? Hayır, birkaç bin sokak!- Yorulmuştum haliyle. Kalbim heyecandan değil, yorgunluktan çarpıyordu şimdi.. Çaktırmadım ona, benim zayıf olduğumu düşünmesini istemedim.. Yine de anlamış olmalıydı, ondan on adım gerideydim..

"-Yoruldun mu?"


Sence ? Oradan çok mu dinç görünüyorum ?

"-Evet.. Biraz..


Biraz değil.. Ölüyorum!

"-Şuraya geçelim, dinlen biraz."


Ağacın altına oturmuştuk. -Benimkine oturma denilirse tabi- Ben kendimi ağacın o soğuk, tahta kucağına fırlatmıştım.. Robert sırıtıyordu.. Alay ediyordu belki içinden fakat ne ona kızacak halim vardı, ne de o gözlerine karşı koyabilecek gücüm..

Ben nefesimi tekrar içime koymaya çalışırken uzaktan buraya doğru bir kız, elinde kağıt-kalem, bir şeyler yazarak geliyordu. Kısa boyluydu. Kahverengi, dalgalı saçları omuzlarına dökülüyordu. Evet, o Yuma'ydı. Biricik dostum Yuma.

"-Selam Leona"
"-Selam."


Yuma ile aynı yaşta olmamıza rağmen, yan yana geldiğimizde "büyük abla ve kardeşi" -Abla-kardeşi de bırakın, annesi ve çocuğu- gibiydik.. Anormallik hangimizdeydi ? Derler ya ' Allah bir boy vermiş, gerisini koyvermiş' diye. Ben tam bu tarife uyan şahıstım. Anormal olan da bendim. Tek yapabildiğim, parmaklarımı ve yayı kemanın üstünde gezdirmek, notaları kemandan çıkartıp serbest bırakmaktı..

Görünüşe aldanmamak lazımdı.. Yuma, benden kat kat üstündü, her şeyiyle. Kitap yazıyordu. Yazar olmak onun hayaliydi.. Yazdığı bazı hikayeleri internette paylaşıyordu. Sihirli kalemi her zaman elinde olurdu, sihrini kağıtlara dökebilmek için..

"-Bu Shin, yani Robert. Sınıf arkadaşım"


Benim için sınıf arkadaşımdan çok daha fazlasıydı.. Kalbimin sahibiydi, fakat daha farkına varamamıştı.. Belki de asla öğrenemeyecekti..

"-Hmm.. Robert..


Sırıtarak Robert'la tokalaştı. Çok yorgun olmasam şu an üzerine atlamış olabilirdim. Sırıtmasını normal de buluyordum aslında.. Benden çok Robert'i tanıyordu.. O kadar boğmuştum ki Yuma'yı, onu anlatarak..

"-Memnun oldum, ben Yuma"
"-Ben de"


Robert saatine endişeli gözlerle baktı.. Doğru ya! Film! Ben o kadar dalmışım ki nefesimle can çekişmeye, filmi tamamen unutmuştum..

"-Şeyy.. Yuma.. Bizim gitmemiz lazım. Sinemaya çok geç kaldık.. Mahçup "
"-Tamam. Size iyi eğlenceler. Ben de Hannes'i bekliyorum zaten. "


Hannes De Buhr.. Bizim üst komşumuzdu. İnsanı hipnotize eden gri gözleri ve simsiyah saçları ne zaman görsem gözlerim başka bir şey görmezdi, Robert olmadığı zaman.. Aşk falan değil, sadece hayranlık.. Yüzü bebek yüzünü bile kıskandırırdı, en ufak bir pürüz yoktu..

Yuma ile bir gün evin bahçesinde oturuyorduk.. Yuma'nın yazdığı son romanı okuyordum.. Kitabı okurken, Hannes bahçenin öbür köşesinden gitar solosuyla kelimeleri okumama eşlik ediyordu.. Yuma ona ilk gördüğünden beri aşıktı.. Gözü bir kez Hannes'e gitti, bir daha da haber alamadık..

Ne yazık ki Hannes, Yuma'yı sadece arkadaşı görüyordu. İyi yanı, en iyi arkadaşı olarak görmesiydi.. Belki de biz öyle sanıyorduk.. Her hafta, ikisi buluşup heyecanlı şeyler yapardı. Bu manyak fikirler hep Hannes'ten çıkardı.. Zaten bir öğrencinin 4 piercingi ve bilmem kaç dövmesi olmasından çılgın olduğu bellidir.. Bugün yapacakları çılgınlık: Bungee- Jumping..

Sinemaya yetiştik.. Her türlü filmin vazgeçilmezi olan büyük boy patlamış mısır alıp en köşedeki yerlerimize yerleştik.. Reklamların bitmesini bekliyorduk..

Reklamları beklemek değil, ben hemen filmin bitmesini istiyordum aslında.. İlk defa sinemadan nefret ettim.. Gözlerini görmek istiyorum ben.. Tam yanımda ama özlüyorum işte..

Film başlamıştı.. Bir de buna korku filmi derler.. Komikti bile..

Birden elimin üstünde bir sıcaklık hissettim, onun elini... Ona bakıyordum.. Birbirimize bakıyorduk.. Yüzünü göremiyordum ama sinemanın ekranından parlayan, rengini denizden almış gözleri her şeyi anlatıyordu..

Gözleri gittikçe yakınıma geliyordu.. Tam burnumun dibinde benim olmayan bir nefes hissettim.. Ardından dudaklarımın üstünde, bir sıcaklık daha..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://arti13.yetkin-forum.com
* Lumina Alcárin ..
Admin
Admin
* Lumina Alcárin ..


Kadın
Mesaj Sayısı : 211
Yaş : 29
Nereden ? : Kimsenin qidemediqi, qidip de qöremediqi, qörüp de bakamadıqı yerdeyim! xD
Ruh Hali : NotaLarLa YazıLmış Aşk Aptalcq8
Kayıt tarihi : 26/05/08

NotaLarLa YazıLmış Aşk Empty
MesajKonu: Geri: NotaLarLa YazıLmış Aşk   NotaLarLa YazıLmış Aşk Icon_minitimePerş. Mayıs 29, 2008 3:12 pm

BÖLÜM 4!

Gözlerimde bir karanlık, dudaklarım ise sımsıcaktı kalbim kadar..

Nefret ettiğim o karanlık sinema, ne kadar da çabuk bitmişti öyle.. Daha kalamaz mıydık ? Karanlığın gizeminde, aşkımın yanında güvendeydim.. Şimdi yine yanımda. Elimi sımsıkı tutuyor 'Seni bırakmayacağım' der gibi. Sokaklar bomboş ve sırılsıklamdı.. Hala da birkaç damla akıyordu, bulutun gözyaşları.. Ben bu kadar mutluyken, kim neden ağlıyordu ?

O daha önce yürüyemediğim sert yollar, basamadığım kaldırım taşları bu sefer ayağımın altında pamuk gibiydi. Robert beni evime bıraktı.. Hala elimi tutuyordu, ben de onu bırakmak istemiyordum.

"Yarın... Görüşürüz.."


Gözleri parlıyordu, ay ışığının yansıttığı ışıkla.. Gözlerime derin derin baktı ve gitti yanımdan.. Birkaç adım uzaklaştı, sonra koşarak geri, yanıma geldi.

"Seni seviyorum.."


Hiçbir şey diyemedim, kelimeler çıkmadı ağzımdan. Sadece ona sarıldım.. O günün veda öpücüğünü kondurdu dudaklarıma ve gitti..

Sokak uzun ve sessizdi. Dudaklarımdan kayıp düşen bir fısıltı bozdu tüm sessizliği..

"Ben de seni seviyorum.."


Gece karanlığı örter... Ama seslerin yankısını durduramaz.. Bunu duymuş olmalıydı. Arkasını döndü ve bana gülümsedi, gözleriyle...

Sabah Yuma'yı gördüm, evin bahçesinde. Üstü başı ıslaktı ve gözleri kanlanmıştı. Dün, tüm gece sihrini döküyordu kağıtlara belki.. Olanları anlattım heyecanla..

"Senin adına sevindim.."


Yuma böyle bir şeye bu kadar basit bir cevap vermezdi. Önemsemedim, ergenlik krizidir dedim.. Fakat.. Kağıtlar ? Ya o sihirli kalemi ? 6 yıldır elinden düşmeyen kalemi şimdi neredeydi ?

"Yuma.. N'oldu ??"


Hiç çenesi durmayan Yuma, şimdi susuyordu.. Suskunluğunu harcıyordu..

Birkaç gün böyle Yuma'nın sessizliğiyle devam etti. Yuma, bizim evin bahçesindeydi her gün. Elinde kağıt kalem vardı fakat her gün birer kelime artıyordu sadece.. Birer kelime..

Bir hafta böyle geçti.. Şimdi bahçede oturuyoruz.. Yuma ve ben.. Yine susuyordu.. Elinde kalemi vardı fakat hareket etmiyordu. Kalem de susuyordu, kağıtlara konuşmayı reddediyordu sanki..

Yuma'nın gizemini çözmeye çalışırken bir gitar sesi yankılandı, o sessiz sokakta.. Güzel bir ezgisi vardı fakat hüzünlü, yavaş bir şeydi.. Hannes olmalıydı, tek gitar çalan o.. Fakat Hannes, bu kadar yavaş çalmaz ki..

Yuma'ya baktım. Yazı yazıyordu fakat elleri titriyordu.. Gitar, ezgisini sürdürdükçe ellerinde deprem oluyor, kalemi fırlatıyordu. Kalemi eline tekrar aldı Yuma, yazamıyordu. Başı eğik, saçları ise yüzünü kapatıyordu.. Yüzünü göremesem de kağıdına damlayan gözyaşları, görülmeyecek gibi değildi.. Ama nasıl ? Gözlerime inanamıyordum.. İlk defa Yuma'nın ağladığını, onun yerine gözyaşlarının konuştuğunu görüyordum.. Sinemadan çıktığımızda yağan yağmurun sokakları sırılsıklam ettiği gibi, Yuma'nın gözyaşları da şimdi kağıda aynısını yapıyordu.. Belki, o gün de ağlayan Yuma'ydı..

"Ben... Gideyim artık... Görüşürüz... Leona..."


Gözyaşlarını ve kelimeleri yutarak konuşuyordu.. Fakat.. Leona mı?? Bana her zaman 'Leo' derdi... Asla uzatmazdı, uzatmayı sevmezdi. Dehşete düştüm. Yuma arkasını dönüp gidiyordu, başı eğik.. Durdurmaya çalıştım, yapamadım. Gözyaşları ve Hannes'in notaları, onu uzaklaştırıyordu. Ağladığını kimseye göstermeyecek kadar gururluydu Yuma, hele Hannes oradayken..

Hannes'i gördüm.. Gitarın üstünden gözyaşları akıyordu..

"Yuma! Bekle!"


Gitti.. Ve çalmaya devam etti Hannes...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://arti13.yetkin-forum.com
Hayko_Mode
Moderatör
Moderatör
Hayko_Mode


Erkek
Mesaj Sayısı : 110
Yaş : 30
Nereden ? : Ne yerdeyim ne gökteyim xD
Kayıt tarihi : 26/05/08

NotaLarLa YazıLmış Aşk Empty
MesajKonu: Geri: NotaLarLa YazıLmış Aşk   NotaLarLa YazıLmış Aşk Icon_minitimePerş. Mayıs 29, 2008 3:12 pm

BENCE BU KİTABIN BU KADARI BİLE PARA EDER.FORUMDAKİ ARKADAŞLAR SATALIM BU KİTABI YAZARI DA BİLİNMEYEN DERİZ lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
* Lumina Alcárin ..
Admin
Admin
* Lumina Alcárin ..


Kadın
Mesaj Sayısı : 211
Yaş : 29
Nereden ? : Kimsenin qidemediqi, qidip de qöremediqi, qörüp de bakamadıqı yerdeyim! xD
Ruh Hali : NotaLarLa YazıLmış Aşk Aptalcq8
Kayıt tarihi : 26/05/08

NotaLarLa YazıLmış Aşk Empty
MesajKonu: Geri: NotaLarLa YazıLmış Aşk   NotaLarLa YazıLmış Aşk Icon_minitimePerş. Mayıs 29, 2008 3:13 pm

BÖLÜM 5

Üç gün geçmiştir o günün üzerinden.. O gün hem Yuma'nın, hem Hannes'in, hem de gitarın gözyaşlarını görmüştüm.. Aynı anda yere düşen gözyaşları..

--Flashback--

Yuma gitti.. Ve çalmaya devam etti Hannes.. Çaldıkça dökülen nota kırıntılarının yanında gözyaşları da vardı.. Yanına gitmeye çalıştım.. Gidemedim.. Adımlarım, aşamıyordu Hannes'in gizemli duvarını.

Hannes çalarken, aklıma okuduğum bir şey gelmişti..

"After the rain
I still see heaven crying
After the rain
I still feel no relief
Cause everything we used to be
And used to feel
It all becomes so frightening real
After the rain"

Yuma'nın hikayelerinden birinde kullandığı bir sözdü. Hannes'in döktüğü notalar, bu sözlerle yaşatılacak gibiydi..

Cennet ağlıyordu, o gün Yuma da ağlıyordu ve yağmur şiddetini kesmeden yağmıştı.

--End of Flashback--


Yuma, kalemi yine elinde, kağıtla oynuyordu. Bana okutmuyordu ama göz ucuyla okuyordum. Daha önceki yazılarına hiç benzemiyordu.. Acı.. Okuduğum kadarıyla anladığım ve hissettiğim duygu, acı..

"- Neler oldu bana hemen anlat!"


Yuma kendinde değildi.. İki haftadır Yuma, sessizdi.. Korkmaya başlamıştım. Yuma nasıl sessiz kalabilir? Nasıl ağzını açmadan durabilirdi? En azından arada yazılarını yazabilecek gücü toplayabilmiş, kalemini oynatabiliyordu.

Birden aklıma o sözler ve Hannes'in notaları geldi aklıma..

"After the rain
I still see heaven crying
After the rain
I still feel no relief
Cause everything we used to be
And used to feel
It all becomes so frightening real
After the rain"


Mırıldanıyordum şarkıyı kendimce.. Yuma'ya baktım. Kalemi yine susmuş, gözyaşları konuşuyordu..

"-Leona, sus biraz.."


Kalemini elinden aldım. Gözyaşları yanaklarından süzülüyordu. Bana sinir ve hüzünle bakıyordu..

"-Ver şunu!
"-Hayır! Anlat n'oldu sana?"


Artık mecburdu anlatmaya.. Kalemi bendeydi.. 6 yıllık emektar kalemi.. Ellerimde tutuyordum onu..

Sonunda pes etti.

"-Tamam.. Ama önce, kalemimi ver.."


--Flashback--

Ben Robert'le sinemaya doğru yürürken tam arkamızdan Hannes gelmişti.. Yuma'nın yanına koşup ona sıkıca sarılmıştı.. Hannes, tuhaftı.. Uzaktan görmedim ama hissedebileceğim kadar tuhaftı.. Yuma da bunu hissetmiş olmalıydı, elleri titremeye başladı ve yüzü asıldı..

Arkamı dönüp, Robert'in yanında yürümeye bakarken Hannes, susmuş oturuyordu. Yuma anlam verememişti, Hannes'in bu haline.

"-Neyin var?"
"-Taşınıyoruz.. Berlin'e..


Berlin mi? Münih'ten Berlin'e gidecek kadar ne olabildi ki ??

"-Babam.. Öldü..


Yuma'nın aklı durmuş, dudakları birbirine kilitlenmişti.. Sadece boş boş bakıyordu Hannes'in gözlerine.. Hayır, boş boş değil.. Hayranlık ve hüzün dolu bakışlarla..

Hannes, ağlıyordu.. Gözyaşları birden akmaya başladı.. Yuma hala konuşamıyordu.. Ne diyeceğini bilemiyordu..

"-Gitmeliyim.. Yuma.. Eşyaları toplayacağız.."
...
"-Gitme.."
"-Özür dilerim.. Seni seviyorum.."


Hannes'in dudaklarından akan son sözcük kırıntılarıydı.. Yuma'nın da Hannes'e söyleyeceği son sözler..

"-Ben de seni seviyorum"


--End of Flashback--

Bazen seçim yapmalıyız, hayatın sert rüzgarında sürüklenip kendimizi o girdapta kaybetmemek için.. Bazen de seçim yapmamıza kalmaz, içinde yutar bizi hayat.. Hannes, seçmedi.. Kapıldı o girdaba.. Giderken de yanında Yuma'nın kalbinden düşen kırıntıları da götürüyordu.. Aşk kırıntılarını...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://arti13.yetkin-forum.com
* Lumina Alcárin ..
Admin
Admin
* Lumina Alcárin ..


Kadın
Mesaj Sayısı : 211
Yaş : 29
Nereden ? : Kimsenin qidemediqi, qidip de qöremediqi, qörüp de bakamadıqı yerdeyim! xD
Ruh Hali : NotaLarLa YazıLmış Aşk Aptalcq8
Kayıt tarihi : 26/05/08

NotaLarLa YazıLmış Aşk Empty
MesajKonu: Geri: NotaLarLa YazıLmış Aşk   NotaLarLa YazıLmış Aşk Icon_minitimePerş. Mayıs 29, 2008 3:14 pm

6..

Bir ay.. Tam bir ay geçmişti Robert'la olan ilk buluşmamızdan ve Hannes'in bizi terk etmesinden... Berlin'in yağmurları, buradan daha mı hüzünlüydü? Yuma'nın gözyaşlarından daha mı can yakıcıydı? Neden Berlin'i seçti Hannes?..

Bir ay boyunca Yuma'nın yüzünde bir tebessüm göremedim.. Hannes'i çok özlemişti, gözlerinden okunuyordu.. Her zaman anlamlı bakan, yazı yazmaktan yorgun gözleri, şimdi ağlamaktan yorgun ve boş bakıyordu.. Hannes, buraya geri dönmeli.. Yıldızı söndü Hannes'in.. Pırıl pırıl parlayan yıldızı söndü Hannes'in.. Kalemi bile konuşmuyordu artık, o bile özlemişti Hannes'in gitarının sesini..

Okuldan eve yürüyordum, yanımda Robert ile.. Havalar iyice ısınmıştı, yağmurlar durmuştu, Yuma'nın da gözyaşları.. Eve varmıştık. Küçük bir vedaydı bu Robert'e karşı.. Sabaha kadar, ondan uzak olacaktım, ondan ve mavi gözlerinden..

"-Seni seviyorum."

Ben de seni..

Eve girmek istemedim, o soğuk boş eve.. Annem, iş gezisindeydi, babamsa eve hep geç geliyordu.. İşinin olduğunu söylüyor, ne kadar inanmak istesem de, gözleri dudaklarının dediği şeyi söylemiyordu..

Adımlarım beni bahçeye, o uzun erguvan ağacına doğru çekti.. O uzun erguvan ağacı...

--Flashback--





Yuma ile bir gün evin bahçesinde oturuyorduk..
Yuma'nın yazdığı son romanı okuyordum..

"-Bu ağacın bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum.."

Kafamı kaldırdım.. Yaprakları ve çiçekleri neredeyse tüm bahçeyi gölgesinde tutuyordu. Pembe çiçekleri gözümü almıştı.. Dalları, yapraklarına uzanan damarlar gibiydi, yapraklarına renk veren damarlar.. Gövdesi ise pürüzsüzdü..



"-Burada harika hikayeler yazarım.. Ve yazacağım.. Sana söz veriyorum!"

Birden bir gitar sesi duyuldu.. En ufak bir bozukluk olmadan, gitar da kendi şiirini yazıyordu notalarla..


"-Bu ses.."

Yuma, kalemini ve defterini ağacın güvenli dallarına emanet etmiş, sesi takip ediyordu.. Ben hala Yuma'nın romanını okuyordum.. O kadar dalmışım ki...


"-Yuma, yine hari-- Yuma?? "

Ayağa kalktım, Yuma'yı arıyordum.. O kadar dalmışım ki, gittiğinin farkında bile değildim..

Birkaç adım sonra karşıma Yuma çıktı. Bir çalılığın arkasına saklanmış, onu izliyordu..


"-Ne yapıyorsun burada??"
"-Şşt! Sessiz ol!"

Gitar çalanı izliyordu.. O Hannes'ti.. Hannes De Buhr..

Yuma birden fırladı, Hannes'e doğru koşmaya başladı..


"-Çok güzel çalıyorsun."
"-T-teşekkürler.."
"-Ben Yuma."
"-Hannes."

End Of Flashback..





Ağacın yanına gitmiştim.. Eşyalarımı dibine bırakmış, heybetine bakıyordum o yaprakların.. Heybetli olduğu kadar da lanetliydi.. Hayır, suç ağaçta değildi.. Lanetli olan ağaç değil, o gündü..


Uzaklardan bir gölge gibi simsiyah giyimli birisi geliyordu.. Evet, Yuma'ydı o.. Yine saçları yüzünü kapatıyordu ve elinde defter vardı.. Son bir aydır çok boş kalmış olan defter..

"-Selam."
"-Selam.."

Ağacın altına oturmuştu.. Ama yazmıyordu.


"-Yuma, kendine gel artık!"
"-Ne?"
"-Söz vermiştin. Bu ağacın altında harika hikayeler yazacağına.. Nerede hikayelerin? Nerede harika'lığın? Nerede benim eski neşeli dostum Yuma??"
"-Hannes nerede?.. Yuma, burada.. Ama kalbi, Hannes ile birlikte gitti.."

Birden aklıma delice bir fikir esti.. Yuma'nın neşesini geri getirebilecek bir fikirdi..


"-Yuma, sana söz veriyorum, kalbin ve neşen tekrar yerine gelecek.. Söz veriyorum!.."


En son * Lumina Alcárin .. tarafından Ptsi Mayıs 18, 2009 6:57 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://arti13.yetkin-forum.com
* Lumina Alcárin ..
Admin
Admin
* Lumina Alcárin ..


Kadın
Mesaj Sayısı : 211
Yaş : 29
Nereden ? : Kimsenin qidemediqi, qidip de qöremediqi, qörüp de bakamadıqı yerdeyim! xD
Ruh Hali : NotaLarLa YazıLmış Aşk Aptalcq8
Kayıt tarihi : 26/05/08

NotaLarLa YazıLmış Aşk Empty
MesajKonu: Geri: NotaLarLa YazıLmış Aşk   NotaLarLa YazıLmış Aşk Icon_minitimePtsi Haz. 02, 2008 7:46 pm

7**


'Zırr!'

"Aşkım ? Saat kavramın yok mu ?"
"Saat kavramım var fakat zamanım yok.. "


Saat
sabahın dördüydü ve ben gözümü bile kırpmamıştım. Yuma'yı ve ona
verdiğim sözü düşünüyordum. Onu mutlu etmek için mükemmel bir fikrim
vardı, bunu da en kısa zamanda yapmalıydım.

"Saat 7'de bizim kafede buluşabilir miyiz?"


Tanrım..
Sabahın dördünde meleğimi masum uykusundan ve hayal dünyasından
uzaklaştırıp, kendi karanlık ve gerçek dünyama getirmek ancak benim
yapabileceğim bir iştir.. Ne kadar da bencilim ..

Kafeye gittiğimde Robert beni bekliyordu, masamızda.

"Sabahın köründe aramalar ve buluşmalar.. Bir sorun mu var?"


Evet, bir sorun var, hem de çok büyük bir sorun.

"Hala bir gitarist arıyor musunuz?"


---

Okula vardığımızda Yuma bahçede oturuyor, hayır, kıvranıyordu. Artık tek kelime bile yazamıyordu ve bu git gide korkutucu bir hal alıyordu.

"Yuma artık kendine gel! Hannes'in seni böyle görmesini mi istiyorsun??"
"Ben de iste-- Ne?? Hannes mi??"
"Yaaniii... Hannes gelip de seni böyle görse üzülmez miydi?"



Bencil
olduğum kadar da salağım! Tanrım, dostuma, en yakın arkadaşıma bir
sürpriz yapıp, onu güldürmek istiyorum, fakat bunu bile beceremiyorum!
Ahh, doğru ya.. Ben neyi becerebildim ki?

"Ağzında ne saklıyorsun bilmiyorum ama biraz daha gevelersen dudaklarından kayacak ve ben neler olduğunu öğreneceğim."
"Rüyamda Hannes'i gördüm, buraya geliyordu.."



--

Ertesi sabah saat 8.00

Robert ile okulu asıp, havalimanına gitmiştik. İkimiz de çok heyecanlıydık.

Flashback

Gönderen:Robert Baumann
Gönderilen:Hannes De Buhr

Merhaba Hannes,

Beni
tanıyorsun, Leona bizi tanıştırmıştı. Ben Robert. Leona anlatmıştır,
bizim bir grubumuz var. Grubumuz olduğu gibi de gerçekleşmesini
istediğimiz hayallerimiz var. Bu hayalin gerçekleşmesi için de bir
gitariste, yani sana ihtiyacımız var. Leona, seni ve gitarının
mucizelerini bizlere anlattıkça heyecan ve merak kapladı içimizi. Eğer
bir iki günlük buraya gelebilirsen, seni görmek isteriz. Kalacak bir
yer sıkıntın yok, bizimle kalabilirsin.

Lütfen bu fırsatı tepme.

....

Gönderen:Hannes De Buhr
Gönderilen:Robert Baumann

Sevgili Robert,

Teklifin
için gerçekten teşekkür ederim. Açıkçası bu kadar iyi çaldığımı
düşünmüyordum,Leo beni göklere çıkartmış, göğsüm kabardı. Annemle
konuştum, yarın gelebileceğimi, böyle bir fırsatın herkesin önüne
çıkmayacağını söyledi. Uçak biletimi aldım, yarın sabah saat 8 gibi
orada olacağım.

End of Flashback

Planım harika
işliyordu. Hiçbir sorun çıkmamıştı Tanrı'ya şükür. Yuma, bana çok
kızacak okula gitmediğim için fakat arkamda Hannes'i görünce bana
kızgınlığını unutacaktır umarım..

"15421 sefer sayılı uçak Berlin'den Münih'e iniş yapmıştır."


Evine hoşgeldin Hannes..

Hannes, az önce gümrükten geçmiş, bize doğru koşarak geliyordu.

"Evine hoşgeldin Hannes!"
"Leona, sen harika bir insansın!"

Keşke başkaları da senin gibi düşünse Hannes..

Hemen Robert'lerin evlerine doğru yola koyulduk. Hannes orada kalacaktı, bundan sonra.

"Eşyalarımı koyduk, şimdi okula gidelim lütfen. Hala kaydım orada nasılsa!"



Hannes'e uyduk, okula gittik. Tenefüs vaktiydi. Yuma oradaydı, bahçede. Önce ben gittim yanına.

"Yuma! Nasılsın?"
"İyiyim, daha iyiyim. Bugün daha bir heyecan var içimde. Nedenini bilmiyorum."



Arkama dönüp Robert'e işaret vermiştim. Hemen ayağa kalktım ve Yuma'nın gözlerini sımsıkı bağladım.

"Hey Leo sen--"
"Şşt! Sadece kulağını aç ve dinle"



Hannes hemen gitarını amfiye bağlayıp, ezgiyi çalmaya başlamıştı.. O son çaldığı, büyüleyici ezgiyi ..

"Bu..."



Hannes gitarını bırakıp Yuma'nın yanına oturdu. Yanağına bir öpücük kondurdu.

"Hannes!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://arti13.yetkin-forum.com
 
NotaLarLa YazıLmış Aşk
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
+13 Forumu :: Sizin Bölümünüz :: Yazı & Şiirleriniz-
Buraya geçin: